Satın aldığımız birçok meyve ve sebzeyi, raf ömrünü uzatmak ve vitamin kayıplarını en aza indirmek için buzdolabında saklamamız gerekir. Ancak bazılarını buzdolabına koymadan, oda sıcaklığının düşük olduğu yerlerde, pencere yakınlarında muhafaza etmemiz gerekir. Ama unutmamak gerekir ki aldığımız her tür sebze ve meyveyi ne kadar taze yersek o kadar faydalı olacaktır. Bu yüzden kısa süreli ihtiyacımızı karşılayacak miktarda alıp saklamaya çalışalım.
Kök sebzeler yani patates, sarımsak, soğan, yer elması ve balkabağı buzdolabına konmaması gereken sebzelerdendir. Bu sebze ve meyveler içerisi hava alacak şekilde delikli kaplarda, direk güneş ışığına maruz bırakmadan saklanılmalıdır. Ortalama 10-15 derecede uzun süre dayanabilmektedirler. Ancak belirli aralıklarla çürüme ve bozulma olasılığına karşı kontrol etmek önemlidir. Yeşillenmiş ve filizlenmiş patateslerde “solanin” adı verilen toksik öğe miktarı artar. Bu şekilde filizlenmiş patatesleri yememekte veya kabuğunu çok kalın soyarak tüketmekte fayda vardır.
Meyvelerden ise satın almış olduğunuz muzu 2-3 gün içinde tüketmeyi düşünüyorsanız buzdolabında saklamanıza gerek yoktur. Daha uzun süre saklanması gerekiyorsa buzdolabına koymalısınız. Kabuğu kısa sürede kararsa bile içi aha uzun süre sert kalabilir. Çilek de satın alındıktan sonra hemen tüketilmesi gereken bir meyvedir. Buzdolabında muhafaza edilebilse bile tadında ve yapısında kısa sürede bozulmalar gerçekleşebilir. Elma, ayva, portakal, mandalina, nar gibi raf ömrü uzun olup buzdolabında saklanması gereken meyvelerdir. Fakat buzdolabınızda yer yoksa ve kısa zaman içinde tüketilecekse oda sıcaklığında da kalabilir.