Hayatın temellerinin kurulduğu, meslek hayatının başladığı, sosyal yaşamdan keyif almanın tadına varıldığı 20’li yaşların koşuşturmasından sonra, 30’lu yaşlara girildiğinde metabolizmamızın eskisine göre yavaşladığını net bir şekilde hissetmeye başlarız. Birçok kişi genelde “eskiden yediğimin aynısı yiyorum fakat kilo alıyorum” der. Gerek yaşla
Her geçen gün yeni yeni diyetlerle karşılaşmaktayız. Bunların arasından gayet bilinçlice hazırlanmış olanlar olduğu gibi sadece dikkat çekmek için hazırlanmış olanlar da vardır. Bilinçlice hazırlanan diyet zaten kendisini haftalık verilebilecek kilo kaybı ile belli eder. Bu diyetler genelde haftada 0.5 - 1 kg. ağırlık kaybını doğru bulurlar. Bunların dışında öyle
TOKLUK HİSSİNİ ARTTIRMANIN YOLLARI
Bazen yemek yedikten kısa bir süre sonra tekrar acıkırız. Bir türlü doyma hissi yaşayamadığımız için sürekli yiyerek kilomuzun artmasına sebep oluruz. Danışanlarımızdan en çok “ iştahımı nasıl kontrol altına alabilirim?” sorusunu duymaktayız. Yediklerimizi eğer doğru seçersek acıkmamızı
KİLO ALMAK İÇİN PÜF NOKTALARI
Çevremizde kilo vermek isteyenlerin aksine kilo almak isteyenlerin de karşımıza çıktığına tanık olmuşuzdur. Öncelikle enerji tüketiminin enerji harcamasından az olduğu durumlarda kilo alamama durumu ile karşılaşılacağını belirtmekte yarar var. Bu durumun yanı sıra kilo alamamanın birkaç sebebi olabilir: Kişi
A vitamini, Demir, folik asit, pantotenik asit, piridoksin, riboflavin gibi birçok B-kompleks vitaminlerinden son derece zengindir.
- İçeriğindeki yüksek miktardaki folat, yeni doğan bebklerde nöral tüp defektlerini önlemeye yardımcı olmaktadır.
- Afrodizyak etkisi bulunmaktadır.
- Anti-oksidan , anti-inflamatuar, anti-alerjik, anti-fungal ve anti-septik özelliklere sahip olduğu bilinmektedir.
- Ağrı kesici özelliği bulunmaktadır.
- Balgam söktürücü özelliğe sahiptir. Astım ve bronşite iyi gelmektedir.
İştah baskılayıcı özelliğe sahiptir.
- Boğaz ağrısı ve öksürükte rahatlamaya yardımcı olur.
- Kolesterol düzeylerini ve kalp-damar hastalıkları riskini düşürücü etkiye sahiptir.
- Kan şekeri düzeyini düşürücü özelliğiyle Tip 2 diyabet tedavisine destek olmaktadır.
- Bitkisel kürü, cilt enfeksiyonlarına bağlı apselerin (yanık, egzama..) topikal tedavisinde etkilidir.
- Mide ve bağırsak çeperlerini kaplayarak gastointestinal inflamasyonları önlemeye yardımcı olur.
- Çemen otu, bir hastalık sırasında limon ve bal ile alındığında ateşini düşürmeye yardımcı olmaktadır.
- Rahim kasılmaları uyarır ve doğuma yardımcı olur.
- Emziren kadınlarda süt üretiminin artmasında etkilidir.
Haşhaş tohumu, iyot, manganez, magnezyum, çinko ve bakır gibi çeşitli minerallerden oldukça zengindir. Tiamin, pantotenik asit, piridoksin, riboflavin, niasin, folik asit gibi B kompleks vitaminleri için çok iyi bir kaynaktır.
- Antioksidan özelliğiyle vücudu hastalıklara karşı korur.
- Sağlıklı bir vücut için dışarıdan alınması gereken elzem yağ asitlerinden omega-3 yağ asitleri için iyi bir kaynaktır.
- İyi bir karbonhidrat kaynağıdır. İnsan vücudu için gereken enerji ihtiyacını arttırmaya yardımcı olur.
- Sindirim sürecini kolaylaştırmaya yardımcıdır.
Kalsiyum, magnezyum , potasyum içerir.
- Su, mineral ve elektrolit içeriği yüksek olması sebebiyle 2. Dünya Savaşında kan plazma yerine vücutta elektrolit dengesinin korunmasına yardımcı olarak kullanılmıştır.
- Çeşitli üriner (idrar yolu ) bozukluklarında (sık idrara çıkma, idrar zorluğu) kullanımında fayda sağlamaktadır.
- Böbreklerde oluşan taşların yumuşatılmasına ve idrar yolu ile atılmasına yardımcı olmaktadır.